Dijital Dünyada Şiddet: Siber Zorbalık

Dijital Dünyada Şiddet: Siber Zorbalık

Zorbalık en genel ifadesiyle “fiziksel, sözlü, şahsen gerçekleştirilebilen ve agresif özellik taşıyan davranışlar” olarak adlandırılıyor ve zorbalar çoğu zaman uzun süreli ve tekrarlayan şekillerde zorbalık yapmaya devam edebiliyor. Bununla beraber, internetin ve bilişim teknolojilerinin ve özellikle sosyal medyanın giderek yaygınlaşmasıyla zorbalığın “çevrimiçi” modeli de tartışılmaya başladı: Siber zorbalık. Siber zorbalık, birisinin sizi taciz etmek, tehdit etmek ya da küçük düşürmek amacıyla internet, e-posta, kısa mesajlar veya sosyal medya gibi dijital teknoloji ve platformları kullandığında oluşan duruma denir. Bir başka deyişle siber zorbalık “kullanıcılara teknik veya ilişkisel tarzda zarar verecek bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak yapılan paylaşımlar ve davranışlardır”(1). Bullyingstatistics isimli platforma göre, yetiştin ve gençlerin yarısından fazlası siber zorbalık ile hedef alınmış ancak yine aynı oranda yetişkin ve genç siber zorbalık olayına dahil olmuştur(2).

Bazı araştırmacılar, siber zorbalığı “akran zorbalığının yeni yüzü” olarak adlandırmaktadırlar(3).Öte yandan, normal zorbalığın aksine siber zorbalık fiziksel bir birliktelik veya iletişimi gerektirmez. Sosyal medya kullanan herkes bu zorbalığa şahit olabilir ve dahası siber zorbalıkta bulunmak için için fiziksel güç ya da sayıca üstünlüğün olması gerekmez. Araştırmacıların 2015 yılında, Türkiye özelinde, “Ortaokul Öğrencileri Arasında Siber Zorbalık” araştırmalarına göre, siber zorba ve kurban olma düzeyinin en yüksek olduğu ilin İstanbul, en düşük olduğu ilin ise Gaziantep olduğu saptanmıştır(4).

Siber zorbalık farklı şekil ve boyutlarda gelebilir, öte yandan internet bağlantısı veya cep telefonu olan herhangi biri, gerçek kimliğini açıklama gereksinimi duymaksızın başka bir kişiye siber zorbalık yapabilir. Buna ek olarak, siber zorbalıklar haftanın yedi günü ve günün 24 saati olabilir ve zorbalık sizi her yerde takip edebilir. Zorbalığa uğramanızı binlerce çevrimiçi kişi aktif olarak görebilir. Çocukların ve gençlerin siber zorbalık için kullandıkları yöntemlerin erişebildikleri teknoloji kadar çeşitli ve yaratıcı olduğu gözlemlenmiştir. E-posta, sosyal medya veya anlık mesajlaşma yoluyla tehdit edici veya alay eden mesajlar göndermek, e-posta hesabınıza girmek, çevrimiçi kimliğinizi incitmek veya sizi küçük düşürmek bu yöntemler arasında olabilir. Bazı siber zorbalar, sizi hedef alan bir web sitesi veya sosyal medya sayfası bile oluşturabilir.

Siber Zorbalığın Etkileri

Zorbalığa ya da siber zorbalığa uğradığınızda bunların sonuçları benzerlikler göstermektedir. Yapılan araştırmalar, zorbalığa uğramış kişilerin kendilerini incinmiş, öfkeli, korkmuş, çaresiz, umutsuz, utanmış hissettiğini göstermektedir.  Siber zorbalığın ayrıca depresyon, düşük özgüven, endişe gibi psikolojik sağlık sorunlarının oluşma ihtimalini yükselttiği bilinmektedir. Öte yandan, zorbalıktan kaçmak için okula gitmemek, okuldan kaçmak ve okulu bırakmak istemek siber zorbalığa uğramış kişilerde yoğun olarak görülmektedir. Öte yandan, çoğu durumda, siber zorbalık yüz yüze zorbalıktan daha da kırıcı ve zorlayıcı olabileceği bilinmektedir.

Siber zorbalık herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde olabilir. Eviniz gibi normalde güvende hissettiğiniz yerlerde, zorbalığa uğramayı en az beklediğiniz anlarda bile internet aracılığı ile siber zorbalığa uğrayabilirsiniz. Dahası, siber zorbalar, tepkilerinizi göremediklerinden tacizleri veya alayları sık sık sizinle yüz yüze görüştüklerinde yapabileceklerinden çok daha ileri bir seviyede gerçekleştirerek yaparlar. Siber zorbalık ne kadar geniş kapsamlı olursa, o kadar zorlayıcı bir hale gelebilir. Son olarak, siber zorbalığın artan internet kullanımına bağlı olarak özellikle çocuklar ve gençler için önemli bir tehlike haline geldiği bilinmektedir. 2014’te yapılan bir araştırmaya göre, ABD’de gençlerin %95’inin çevrimiçi olduğu ve %74’ünün mobil cihazlarından internete erişimi olduğu görülmüştür(5).

Siber Zorbalıkla nasıl baş edilir?

Zorbalığa veya siber zorbalığa basit bir çözüm üretmek ya da zorbalığın üstesinden gelmenin kusursuz bir yolu yoktur. Öte yandan, zorbalık veya siber zorbalık nadiren bir veya iki olayla sınırlı olarak kalır. Bir başka deyişle bu davranışlar, genelde tekrarlayan ve sık sık olacak şekilde zorbalık gösterme eğilimine sahiptir. Zorbalık eyleminden kendinizi korurken, zorbalığı yapan kişi gibi zorbalık olayının da bildirilmesinde acımasız olmak zorunda kalabilirsiniz. Bu noktada, zorbalığa katlanmanız için hiçbir neden olmamasını aklınızda tutmanız gerekir. Öte yandan, unutmamak gerekir ki, zorbalığa uğramak, sizin hatanız değildir, bir zorbanın ne söylediği veya ne yaptığı önemli değildir. Sorunu olan kişi siz değil, size bu zorbalığı yapan kişidir.

Siber zorbalıkla uğraşmak nadiren kolaydır, ancak sorunlarla başa çıkmak için atabileceğiniz adımlar vardır. Başlangıç olarak, teknoloji kullanımınızı yeniden değerlendirmek önemli bir adım olacaktır. Sosyal medyada daha az zaman harcamak veya metinleri ve e-postaları kontrol etmek ya da insanlarla etkileşimde bulunmak için daha fazla zaman harcamak kendinizi çevrimiçi zorbalardan uzaklaştırmanıza yardımcı olabilir. Bazı araştırmacılar, yapay zekanın siber zorbalığı çözmek için önemli araçlar sunabileceğini savunmaktadır. Bu çerçevede, yapay zekâ temelli çözümlerin insanların çözemeyeceği hacimdeki veri ve konuşmaları sınıflandırarak ve analiz ederek siber zorbalığın tespit edilmesi ve sınırlandırılmasına yardım edebileceği tartışılmaktadır.

Son olarak, destek aramak, stresi yönetmek ve sevdiğiniz insanlarla ve etkinliklerle zaman geçirmenin yanı sıra aşağıdaki ipuçları yardımcı olabilir:

  • Ne kadar kırıcı veya yanlış olursa olsun, hakkınızdaki yazılı mesajlara cevap vermeyin. Yanıt vermek, durumu daha da kötüleştirir ve siber zorbaların zaten istediği şey budur. Sizden gelen bir tepkiyi bekleyen kişilere bu memnuniyeti vermeyin.
  • Bir zorbaya dönüşerek, intikam aramayın. İntikam aramak, problemi daha da kötüleştirecek ve sizin için ciddi yasal sonuçlara yol açabilecektir. Eğer gerçek hayatınızda birine kötü bir şeyler söyleyemiyorsanız, çevrimiçi ortamlarda hiç söylemeyin.
  • Siber zorbalığın kanıtlarını saklayın, kötü niyetli kısa mesajları veya örneğin bir web sayfasının ekran görüntüsünü saklayın ve ardından güvenilir bir yetişkine rapor edin. Olayları bildirmezsiniz, siber zorbalık genellikle daha agresif bir hale gelir.
  • Tehditleri ve uygunsuz mesajları polise bildirin. Çoğu durumda, siber zorbalığın eylemleri yasa ile durdurulabilir.
  • E-posta adreslerini, cep telefonu numaralarını engelleyerek ve sosyal medya hesaplarınızdan silerek siber zorbalarla iletişimi önleyin.  Faaliyetlerini internet servis sağlayıcılarına(ISS) veya sizi hedef olarak göstererek kullandıkları sosyal medyaya veya diğer web sitelerine bildirin. Siber zorbalığın eylemleri, web sitesinin hizmet şartlarının ihlal edilmesine neden olabilir veya yasalara bağlı olarak cezai uzaklaştırma emri bile verilebilir.

Ebeveynler için tavsiyeler

  1. Çocuğunuz yardım isterse, şanslı olduğunuzu bilin: Gençlerin çoğu, ebeveynlerine çevrimiçi veya gerçek hayatta yaşadığı zorbalıklardan bahsetmez. Çocuğunuz uyuyamıyor ise, okula gitmek istemiyor ve bilgisayar başındayken ya da telefonundayken tedirgin görünüyorsa, neden böyle olduğunu sakin ve anlayışlı bir şekilde sorun. Çocuğunuzun bakış açısı ile bakana kadar hikâyenin tamamını bilemezsiniz.
  2. Çocuğunuz ile işbirliği yapın: Çocuğunuzu da bu işe dahil etmek için iki tane geçerli nedeniniz var. Bunlardan birincisi siber zorbalık genellikle sosyal bir durum üzerinde, onur ya da kontrol kaybına neden olur ve çocuğunuzun çözüm bulmaya dahil edilmesi bu değerleri yeniden kazanmasına yardımcı olur. İkinci nedeni ise, zorbalık neredeyse her zaman okul hayatıyla ilgili olduğundan, çocuklarımız durumu ebeveynle göre bu durumu daha iyi anladıkları için onların bakış açıları çözüm bulmanın anahtarıdır. 
  3. Hızlı değil, düşünerek cevap verin: Ebeveynlerin anlamakta güçlük çektiği nokta, çocuklarına karşı dikkatsiz davrandıklarında işleri daha da kötüleştirebilecek olmalarıdır. Bir çok siber zorba, zorbalığın kendini güçlendirdiğini ya da kendine statü kazandırdığını düşünerek zorbalığı gerçekleştirir. Genel olarak bu konu ile ilgili bir yanıt verirseniz, bu yanıtın iyi düşünülmesi ve olayı daha kötüleştirmeyen bir çözüm yolu içermesi gerekir.
  4. Farklı bir bakış açısı geliştirin: Çocuğunuzun olanları anlatması içten bir davranıştır fakat bir kişinin gerçeğinin herkes için mutlak doğru olmadığını unutmayın. Farklı bakış açıları edinmeniz ve daha açık fikirli olmanız gerekir. Çoğu zaman çevrimiçi platformlarda gördüğümüz genellikle hikâyenin yalnızca bir kısmıdır ve resmin geriye kalanını da görmeye çalışmak faydalı olacaktır.
  5. Bir arkadaş ya da umursayan bir yetişkin: Siber zorbalığa uğrayan kişiler, en çok bir arkadaşlarının ya da onları dinleyen bir yetişkinin kendilerine yardımının dokunduğunu söylemektedir. Bu nedenle, çocuklarınız yardım istemek için size gelirse, düşünceli cevap vermek ve onları dahil etmek çok önemlidir. Sadece çocuğunuza saygı duyarak ve onu dinleyerek bile iyileşmesine bir yol açabilirsiniz.
  6. Nihai hedef, saygı duyulmasıdır: Birini intikam ya da şiddet gibi yollarla cezalandırmamak, sakince sorunu çözmek ve çocuğunuzun iyileşmesine yardımcı olmak odaklanılması gereken noktadır. Çocuğunuzun bu durumda en çok ihtiyaç duyduğu husus ona onur ve gururunu tekrar kazanmaktır.
  7. Olumlu bir sonuç: İnsanların hiçbir zaman zulmü tamamen ortadan kaldırmayacağını biliyoruz. Ancak zorbalıkların “normal” olarak kabul edilmemesi gerektiğini de biliyoruz. Bu çerçevede, zorbalıkları ortadan kaldırmak için çalışmaya devam etmek gerekmektedir.

Kaynakça:

1)       Güvenli Web, “Siber Zorbalık”, Erişim: https://www.guvenliweb.org.tr/dokuman-detay/siber-zorbalik

2)       Jun Wu, “AI, Cyberbullying, and Social Media”, Erişim: https://towardsdatascience.com/ai-cyberbullying-and-social-media-321d91d5b4ba

3)       Ozgur Erdur-Baker, “Akran Zorbalığının Yeni Yüzü: Siber Zorbalık Cyber Bullying: A New Face of Peer Bullying”, Eurasian Journal of Educational Research, 2007.

4)       Jale Balaban Salı, Bircan Ergün Başak, Emel Baştürk Akca, “Türkiye'de Ortaokul Öğrencileri Arasında Siber Zorbalık”, 2015, Anadolu Journal of Educational Sciences International

5)       Sameer Hinduja, Justin W. Patchin, “Cyberbullying: Identification, Prevention and Response”, 2014, Cyberbullying Research Center, Erişim: https://cyberbullying.org/Cyberbullying-Identification-Prevention-Response.pdf

Faydalanılan Kaynaklar:

https://usa.kaspersky.com/resource-center/preemptive-safety/top-10-ways-to-stop-cyberbullying

https://www.connectsafely.org/tips-to-help-stop-cyberbullying/

https://www.helpguide.org/articles/abuse/bullying-and-cyberbullying.htm